Sosyal Medya

Güncel

Avrupa Parlamentosu’nun anlayamadığı - BURHANETTİN DURAN

Avrupa Parlamentosu (AP) dün Türkiye ile müzakereleri geçici olarak dondurma tasarısını kabul etti. 37'ye karşı 479 oyla...



OHAL uygulamalarını bahane ederek...
Karar baÄŸlayıcı deÄŸil... Belirleyici irade, üye ülkelerin liderlerinde; yani AB Konseyi'nde... Almanya Åžansölyesi Merkel'in "Ankara ile diyaloÄŸu koparmak istemediklerini" söylemesi üye ülkelerin ÅŸimdilik müzakereleri dondurmaktan yana olmadıklarını gösteriyor.
Şimdilik diyorum; zira büyük zorluk bu yılın sonunda geri kabul ve vize muafiyeti konusunda yaşanacak.

***

Türkiye'nin AB ile yaşadığı krizi açıklamak için birçok sebep sıralayabiliriz: 2008 ekonomik krizi, göçmen korkusu ile AB içinde aşırı sağın yükselişi, Brexit ve Türkiye'nin üç yıldır yaşadığı türbülans. Ve en son OHAL uygulamalarının Avrupa'da Türkiye karşıtı kampanyada kullanılması...
Ankara ise Brüksel'in terörle mücadele konusunda kendisini yalnız bırakmasından bıkmış durumda. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan AP oylamasıyla ilgili "kıymeti harbiyesi" yok derken şu cümleleri de kullandı:
"AP'nin buna tevessül etmesi dahi terör örgütlerine kol kanat gerdiÄŸinin ifadesidir... 15 Temmuz'da demokrasi ve istiklal için canını ortaya koyan milletin iradesini hiçbir terazi tartamaz." Bu deÄŸerlendirme tüm Türkiye kamuoyunda paylaşılan bir kanaate dönüştü.

***

AB-Türkiye ilişkilerinin bu noktaya gelmesinin asıl sebebi makro denklemlerde... Arap isyanları ile başlayan bölgesel, jeopolitik depreme Batı merkezli uluslararası sistemin verdiği tepkide.
ABD ve AB'nin öngörüsüz politikası ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika otoriter rejimlere, iç savaşlara, teröre, göçmen dramına ve mezhep çatışmasına terk edildi. Türkiye de 2013'ten itibaren birçok badire ile yüzleşti.
Deaş, PKK ve FETÖ terörüyle mücadelesinde yalnız bırakılan Türkiye, Suriye ve Irak'taki gidişat sebebiyle kendi başının çaresine bakmak durumunda kaldı. 15 Temmuz darbe girişimini de bölgesel depremin en son sarsıntısı olarak görmek gerekli.

***

Türkiye, Fırat Kalkanı operasyonu ile "askeri güç destekli, aktif bir güvenlik politikasına" yöneldi. Ankara'nın yeni jeopolitik denklemleri okuması ErdoÄŸan'ın ÅŸu cümlelerinde saklı: "SoÄŸuk SavaÅŸ geride kaldı. Artık bütün ÅŸartlarımızı zorlayacağız, bunu yaparken de birilerinin ayağına basacağımızın farkındayız."
Trump'ın ABD baÅŸkanı seçilmesi ile daha da yoÄŸunlaÅŸacak bir sarsıntı döneminden geçiyoruz. Ulusal güvenlik danışmanı olması beklenen M. Flynn'in Suriye ve Irak'ın parçalanmasından, yeni bağımsız devletlerin oluÅŸacağından bahsettiÄŸi günlerdeyiz.
İşte bu şartlarda Türkiye ulus-devlet olarak kendi güvenliğini sağlayacak formülleri üretmek ve ilişkilerini bu minvalde revize etmek durumunda.
AB bu realiteye gözlerini kapatıyor. 15 Temmuz'un Türkiye ve bölgenin istikrarı için ne kadar hayati olduğunu anlamadığı gibi.
Ancak bölge halkının ve elitlerinin önemli bir kısmının bunun farkında olduğunu söyleyebiliriz. Bu farkındalığı, 15 Temmuz'u ve Libya'daki mevcut durumu tartışmak üzere SETA olarak gittiğimiz, Tunus'ta gördük.

***

Ãœlkesindeki demokratik geçiÅŸin mimarlarından olan Nahda lideri R. GannuÅŸi, darbe giriÅŸimini en iyi anlayanlardan birisi: "15 Temmuz bölgenin tarihinin yeniden yazıldığı önemli bir gecedir. Türkiye'de darbe giriÅŸiminin baÅŸarısız olması Mısır'da darbenin baÅŸarılıolması ve sonrasında yaÅŸananları ciddi anlamda dengeleyen bir geliÅŸmedir. 15Temmuz'da tarih durdu. O gece sonrasında ya tarih ilerleyecekti ya da geriye dönecekti. Çok şükür Türkiye'de darbenin baÅŸarısız olmasıyla tarih ileriye akmaya devam etti."
Bu ifadeler, Türkiye'yi OHAL ile ilgili eleÅŸtiren AP'ye kıyasla, daha uzun vadeli ve stratejik bir aklın tezahürü; deÄŸil mi...

BURHANETTÄ°N DURAN - SABAH

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.